Genç Yazılar
Genç Hikayeler
Genç Şiirler
Genç Makaleler
Genç Fikirler
Genç Mizah
Haftanın Genç Yazısı
Genç Yazarlar Komitemiz
Üyelik İşlemleri

mail.jpg (2821 bytes)

Yazılarınızı göndermek için tıklayın

 
Bu yazı 217 kez okunmuştur.
Yaktığınız Ateşlerden Korkun

                          Yaktığınız Ateşlerden Korkun

 
   Hz. Mevlana mürşid kitap olan “Mesnevi” sinde şöyle bir hikaye anlatır.

 

  Anlayışlı, hal hatır, yol yordam bilen birisi bir sağıra “ komşun hasta” diye haber

verdi. Sağır kendi kendisine dedi ki: “ Bu sağır kulakla ben onun sözünü nereden

anlayacağım. Hele hasta olur, sesi pek çıkmazsa... Fakat mutlaka da gitmek lazım.

Dudağını oynar görünce ne dediğini kıyas yoluyla kendiliğinden düşünür, bulurum.

Ey benim mihnete düşmüş dostum, nasılsın? derim. O, elbette iyiyim, yahut hoşum,

diyecek. Şükürler olsun diye cevap verir, ne çorbası yedin diye sorarım. O mesela,

mercimek çorbası diye cevap verir. Afiyet olsun der, hekimlerden kim geliyor, kendini

hangisine tedavi ettiriyorsun? derim. O, filan deyince derim ki;  “ayağı çok kutludur. Geldi mi işin yoluna girdi demektir. Biz de onun kademini denedik. Nerede vardıysa dilek hasıl oldu.”

 

   O iyi adam, kıyas yoluyla tasarladığı bu cevapları düzüp koşarak hastaya

hal hatır sormaya gitti.

 

  Nasılsın” dedi. Hasta “öldüm” deyince dedi ki: “ Çok şükür!” Hasta, bu sözden

hiddetlendi, canı pek sıkıldı. “ Bu ne biçim şükür? O bizim kötülüğümüzü istiyormuş,

anlaşıldı” diye düşündü. Sağır bir sözdür, tasarladı ama yanlış düştü. Sonra “Ne

yedin ?diye sorunca hasta Zehir” dedi. Sağır “ Afiyet olsun” der demez hastanın kahırlanması fazlalaştı. Sağır, bundan sonra da “ Tedavi için hekimlerden kim geliyor?” diye sordu.

Hasta “ Hadi be, defol, Azrail geliyor!” diye cevap verdi. Sağır “ Ayağı pek kutludur, sevin,

neşelen!” dedi. Sağır; şükür, böyle bir zamanda hal hatır sorup komşuluk hakkını

gözettim diye sevinerek dışarı çıktı.

 

   Sağır, eşekliğinden tamamı ile aksini sandı, ziyanın ta kendisi olan o işi kar zannetti.

Hasta ise “Bu, bizim canımıza düşmanmış, onun cefa madeni olduğunu

bilmiyormuşuz” diyordu. Hatırına yüz türlü kötü şeyler geliyor, ona türlü ,türlü haber

göndermeyi kuruyordu.

 

   Kötü bir yemek yiyenin o yemeği kusuncaya kadar gönlü bulanır. İşte hiddeti yenmek

budur; onu kusma ki karşılık tatlı sözler duyasın. Hasta olmadığı için hasta

kıvranmakta, “ nerede bu kötü sözlü köpek ki. Söylediklerinin hepsine karşılık

vereyim. O zaman tamamı ile hastaydım, aslan gibi olan aklım uyumuştu, hatırıma bir

şey gelmedi. Hal hatır sorma, gönül almak ve teselli etmek içindir. Halbuki bu, hatır

sorma değil, düşmanlık! Düşmanını zayıf ve bitkin bir halde görüp memnun olmak istemiş” diyordu.

 

   Nice ibadetten vazgeçmiş, kulluktan çıkmış kişilerin gönüllerinde Allahnın rızasını almak,

sevaba nail olmak vardır, bunu umarlar. Halbuki bu, esasen gizli bir günahtır.

Nice bulanık şeyler vardır ki sen, onları saf ve berrak sanırsın. O sağır gibi...Sağır,

iyilik yaptım sanmıştı, halbuki aksi zuhur etti. O, bir hastaya iyilikte bulundum hatırını

ele aldım, komşuluk hakkını ele getirdim diye rahatça oturmuştu. Halbuki hastanın

gönlünde bir ateş alevlenmiş, kendisini de yakmıştı. Yaktığınız ateşlerden korkun. Siz,

onu günahlarınızla çoğalttınız, günahınız yüzünden alevdesiniz.

 

  Peygamber bir riyakara namaz kıldığı halde “ Ey yiğit kalk, namaz kıl, çünkü senin

kıldığın namaz değil” dedi. Bu korkular yüzünden her namazda “ ihdinassıratal

müstakime- sen bizi doğru yola hidayet et” denir.

Yani “ Ey Allah! Bu namazımı yolunu azıtmışların, riyakarların namazıyla karıştırma”

O sağır adamın seçtiği kıyas yüzünden on yıllık konuşma hiç olup gitti. Ulu kişi, hele

bu kıyas, tavsif edilemeyecek vahiyde aşağılık duygusunun kıyası olursa... Senin

duygu kulağın harfleri anlayabilirse de bil ki gaybı duyan kulağın sağırdır.

                                                                                                   (Mesnevi 1.cilt 3360 vd.)

 

                                                                                           

                                                                                                                  

Belirtilmedi
Bu yazıya oy verin < çok iyi > < iyi > < orta > < vasat > < kötü >
 
Genç yazarlar Kulübü / Web Tasarım : Orhancam