Genç Yazılar
Genç Hikayeler
Genç Şiirler
Genç Makaleler
Genç Fikirler
Genç Mizah
Haftanın Genç Yazısı
Genç Yazarlar Komitemiz
Üyelik İşlemleri

mail.jpg (2821 bytes)

Yazılarınızı göndermek için tıklayın

 
Bu yazı 217 kez okunmuştur.
Belirtilmedi

1914 yılında Yunanistanın  larissa kentinde dünyaya gelmişim.Hatırladığıma göre buram buram tarih kokan bir şehir. denizi,havası ,suyu bambaşka .Tam 3000 yıllık tarihi olan bir şehirdir.Her dönemin kültürünü sanki yaşıyormuşcasına yansıtır.

  Babam ve ben türküz Yunanistana babamın ataları 2.orhan zamanında gelmiş. o zamanlar balkanlarda ilerlemelerden dolayı iskan siyaseti uygulanmış.Anadoludaki türkler Rumeliye Rumelideki Rumlar anadoluya gönderilmiş.Devlet daha güçlü olsun diye

Babam Larissay ı bir başka sever.Çocukluğunu ,gençliğini ,bütün anılarını hep hep burda geçirmiş.Annem ise bir rum kızı babam annemi bir rum düğününde sirtaki yaparken görmüş.Babam annemin uzun,uzun saçlarına masmavi gözlerine hayran kalmış.DaHA annemden başkasını gözü görmez olmuş.Babam annemin ismini öğrenerek ona bir not yazmış. Bella bana varırmısın demiş.Annem ise cevap vermeden kaçıp gitmiş.Dedem ve babannem annemi istemeye gitmişler ama annemin babası benim bir türke verecek kızım yok demiş.Bunun üzerine babam annemi kaçırmış.Bu olaydan sonra mahallede hep dışlanır olmuşuz.Bu sebebten dolayı mahalleden uzakta deniz kenerında sesssiz , sakin insanlara huzur veren bir yere yerleşmişiz.

Yunan ordusunun kurtuluş savaşında türklere yenilmesine kadar mutlu bir yaşamımız vardı.bunun nedeni ise bu savaş sonrasında Türkiyede yaşayan 650.000 Rum 1 ay gibi kısa bgir süre içersinde Türkiyeden ayrılarak Yunanistana kendi istekleri ile göç ettiler.Bu sayı 1922 yılının sonuna kadar 1.000.000 kişiyi aştı. Doğal olarakta Türkiyede aşırı bir nüfus azalması meydana geldi.Yunanistanda ise üzerimize rumlar tarafndan büyük bir baskı oluşmaya başladı.Bizi her hâlukârda hor görüp aşşalıyorlardı.Zavallı annem babam ile evlendiği için daha büyük bir aşşalanmaya maruz kalıyordu.Ama biz dışarıya kulak asmadan yaşamımızı devam ettirmeye çalışıyorduk.Genede mutluyduk.Doğup büyüdüğümüz topraklarda yaşıyorduk.Kimseye karşı bir hasret acısıyla yanıp tutuşmuyorduk.Babam hep buna şükrediyordu.Bir gün babam cenaze görmüş gibi eve geldi.Sanki bir şok geçirmişti.Üzerinde katı bir soğukluk vardı.Kimseyle konuşmuyor sessizce dışarıyı izliyordu.Annem soru sormaya korkuyordu.Kafamda olup biteni toparlamaya çalışıyordum.Bu kadar kötü olacak ne olabilirdiki? sonra annem cesaretini toplayarak ne oldu dedi.Babam üzerindeki o katı ifade ile giyoruz dedi.Biz bir şey anlamamıştık.Derin bir sessizliğin ardından babam cebinden bir kâğıt çıkarıp okumaya başladı. kağıtta

                "Türk -Yunan nüfus mübadelesi 1923 yılında lozan antlaşmasına ek prokotol uyarınca Türkiyedeki Rumların Yunanistana  ,Yunanistandaki türklerin Türkiyeye zorunlu göçüne anlaşma gereği kara verilmiştir."

Babam kâğıdı okuduktan sonra annem hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı.Babam sadece susuyordu.Sonra babam ayağı kalkarak kararlı bir şekilde gitmeyeceğiz dedi.Gitmemeye karat vermiştik.Ama baskılar o kadar çok artmıştıki Rumlar türklere yapmadıklarını koymuyorlardı.Çeteler kuruyor ,baskınlar yapıyor ,mahsülümüzü elimizden alıyorlar,samanlıkları yakıyorlar ,hayvanlarımızı kaçııryorlar,geceleri evlerin bacalarından evlere baskın yapıyorlardı.Baskılar o kadar sıklaşmış ve artmıştıki baskılara bizde dahil bütün türkler 1 yıl dayanabilmiştik.Kış şartlarında göç etmek zorunda kaldık. Hepimiz mağdur duruma düştük.Türkler Yunanistandaki mal varlıklarını yok denecek kadar az bir para karşılığında satmak zorunda kaldılar.Gitmeden önce annem elimden tutarak ananemgile götürdü.Annem kapıyı çalarken eli titriyordu.Kapıyı annanem açtı.Annem annaneme hakkını helal et anne gidiyoruz dedi.

Annanem yüzündeki soğuk ifade ile anneme benim senin gibi bir kızım yok nereye gidersen git dedi.Annem ağlayarak eve geldi.Evimize son defa dikkatlice baktım.ne hayallerim vardı. Bu topraklarda okula gidecektim.Bende babam gibi Annayı bana vermezlarse kaçıracaktım.Ama olmadı.Göç imar ve iskân vekâleti (BAKANLIĞI) tarafından belirlenmişti.Göç yapılacak iller 1-)SİNOP-SAMSUN-ORDU-GİRESUN-TRABZON-GÜMÜŞHANE-AMASYA-TOKAT-ÇORUM-EDİRNE-GELİBOLU-ÇANAKKALE-BALIKKESİR

Eğer devletin bize tahsil ettiği yeri beğenmessek komisyona haber vererek başka bir yere gidebilirmişiz.Bunu babam anneme teselli etmek için söyledi.Annem söyleniyordu.Oralarda ne yaparız diye hem ağlıyor hemde hazırlanıyodu.Göç yapılırken meslek gruplarına göre yerleşim yerleri seçiliyormuş.Babam bu haberi duyunca sevindi. Babam balıkçı idi.Demekki gene balıkçı olacaktı.1924 yılı ekim ayı sonuda 99.720 kişi gemiye binerek göç ettik.Göç esnasında yanımızda bulunan eşyalar için babam ayrı bir para ödedi.Diğer göçmenlerdende para aldılar. Koyunlardan 150 kuruş,Sığırlardan 500 kuruş nakliye ücreti alındı.Vapur bizi karadeniz çevresinde Samsuna indirdi.Önce bizi misavirhane denilen camları ve kapıları kırık  okullara yarlaştirdiler.Sonra yanımıza 2 asker gelip göç esnasında ölen olup olmadığını sordu.Babam Allaha şükür yok dedi.Meğersem göç başlayıp bitene kadar 3.819 kişi hayatını kaybetmiş.Misafirhanede büyüklere 3 gün için 900 gr ekmek katık olarak peynir ve zeytin emzikli annelere ve çocuklara ise şekerli süt verildi. Sonra bizi rumların kaldıkları evlere yerleştirdiler.Hatta bazı Rum evlerine 2 aile otutturdular.Bize verilen evi annem görünce hıçkırıklarını tutamadı.Ev sadece tek odadan oluşuyordu.Ev çok bakımsızdı. Babam evi elinden geldiği kadarınca tamir etmeye çalıştı ise fazla etkili olamamıştı.Annemin yüzü artık gülmez oldu geçimimizi  sağlayamıyorduk.Bunlarda yetmeamiş gibi birde dışlanıyorduk.Herkes bize hazıra konmuş gözü ile bakıyordu.Böyle geçen günlerin ardından annem hastalığa yakalandı.Gün geçtikçe gözümüz önünde eriyordu.Babam annemi doktora götürdü doktor iyi beslenmeli demiş ve bir sürü ilaç yazmış bizde bu olanaklar yoktu.Bunun üzerine anemin durumu dahada ağırlaşarak hayatını kaybetti.Duyduğumda kulaklarım inanmak  istemedi .Artık babamla yapayanlız kalmıştık .babam hiç konuşmuyordu.Babama napıcaz dedim .Babam yaşamaya devam edicez dedi.

yazan CANSU TOY

Belirtilmedi
Bu yazıya oy verin < çok iyi > < iyi > < orta > < vasat > < kötü >
Yorum yapanın Adı:   evet
1-bu yazının ismi belirtilmedi diyo oysa ben belirtmiştim adı mübadele göçleri
 
 
Genç yazarlar Kulübü / Web Tasarım : Orhancam