Genç Yazılar
Genç Hikayeler
Genç Şiirler
Genç Makaleler
Genç Fikirler
Genç Mizah
Haftanın Genç Yazısı
Genç Yazarlar Komitemiz
Üyelik İşlemleri

mail.jpg (2821 bytes)

Yazılarınızı göndermek için tıklayın

 
Bu yazı 224 kez okunmuştur.
Bir Kıyas

                                           BİR KIYAS

 

  Sakıp Sabancı anlatıyor:

  “Çeşitli yerlerde söylemişimdir. Bizde Dini eleştirmek mecburiymiş gibi, birçok alanlarda hep bu yolu takip ederiz. Kardeşim eğer televizyonda  “Küçük Ev” dizisinde adam, ailesiyle birlikte kamp kurup, yemek yiyeceği sırada bu nimetleri verdiği için el açıp Allah’a şükrediyorsa ,İrtica mı yapıyor? Bu İrtica değildir? Size birkaç misal vereyim;  En son ,Carter beni Amerika’ya davet etti.

  Bir açılışa gittik. 3 Bin  kişiye bir akşam yemeği verildi. Ertesi sabah,kahvaltıya 150 kişi  seçilmişti.Ben de o 150 kişinin içindeydim.Sekizer,on’ar kişilik masalarda oturuldu. Dünyanın birçok yerlerinden gelmiş önemli insanlarla tanışıldı.
Bir yandan sohbet ediliyor bir yandan da bekleniyor. Kimse kahvaltıya  başlamıyor. Biraz sonra papaz geldi, herkes ayağa kalktı, ceketini  ilikledi. Papaz şükran duasını yaptı ondan sonra yemeğe başlandı.  Yine Amerika’dayım. Teksas’ta kalp ameliyatı olacağım. Ameliyat olmama karar verilmiş. Bir papaz geliyor. Diyor ki: “Ben senin dosyanda gördüm ki Müslümansın. Eğer reaksiyonun yoksa ben din adamıyım. Allah birdir. Ameliyata girmeden önce sana dua etmek istiyorum kabul eder  misin?” Tabi ben bu olay karşısında çok mutluluk duydum, gözlerim yaşardı. Ben hastanede ciddi bir ameliyat olurken orada papazın bulunması, gelip bana yardımcı olmak istemesi… Ona sizinle aynı fikirdeyim deyip  teşekkür ettim. 

  Yine buna benzer bir olayı bir yerde söylemiştim. Kızımı Londra yakınındaki Harvard kolejine götürdüm. O sırada bana dediler ki;  “Kolejin yemekhanesi şurada, yatakhanesi burada, dershanesi burada,kütüphanesi burada vs. kolejin bütün kısımlarını ayrı ayrı  gösterdiler. Sonra kiliseyi göstererek; “dini ibadet yeri de  burasıdır” dediler. Sonra: “Şimdi senin kızın Müslüman, dini ibadet  günlerinde Kur’an’ı getirsin istediği günlerde okusun. Odasında kalıp Kur’an okumasını siz telkin ettiniz mi?” diye bana sordular. Allah var, bizi görüyor. Doğrusu ben kızımla beraber Kur’an’ı kerim  getirmemiştim, kızıma da telkinde bulunmamıştım. Çok utandım, sırtım  terledi. O gavur dediğimiz adamın bana verdiği dersten çok mahcup oldum. Adeta yüzüme şamar patlatmıştı. Türkiye’ye geldiğimde hemen  açıklamalı Kur’an gönderdim. Kızıma anlattık… bunu ben bizzat  yaşamıştım.”

    Aşağıdaki örnekte olduğu gibi Cenab-ı Hakkı tanımayan Rus Kumandanı bile mukaddesata olan bağlılığın öneminin idraki içinde:

     "Merhum Üstad Bediüzzaman Said Nursi, umumî harpte Ruslara esir olmuştu. Rus kumandanı esirleri teftiş esnasında Üstad kumandanın selâmını almıyor, yerinden bile kalkmıyor. Bu hareketten kumandan hiddetleniyor. 'Belki görmemiştir' diye tekrar önünden geçer. Fakat Üstad yine yerinden kalkmayınca, kumandan tercüman vasıtasıyla, 'Herhalde beni tanımadılar' diyor. Üstad 'Hayır!' diyor. "Tanıyorum, kumandan Nikola Nikoloviç!'

"Kumandan, 'Şu halde Rus Ordusuna ve dolayısıyla Rus Çarına hakaret ediyorsunuz.' Üstad, 'Hayır' diyor. 'Hakaret etmedim. Ben bir Müslüman din âlimiyim. İmanlı bir kimse Cenab-ı Hakk'ı tanımayan bir adamdan üstündür. Binaenaleyh, ben sana kıyam edemem.'

"Bunun üzerine Üstad'ı divan-ı harbe verirler. Subay arkadaşları neticenin vehametini takdir ederek, Üstad'ın özür dilemesini istirham ederler. Fakat Üstad kat'iyyen kabûl etmez. Kemâl-i izzet ve şehametle şöyle der:

"Bunların idam kararı, ebedî âleme seyahat etmem için bir pasaport hükmündedir."

"Nihayet divan-ı harb idam kararı verir. Hükmün infaz edileceği sırada Üstad, namaz kılmak için müsaade ister. Vazife-i diniyesini ifadan sonra atılacak kurşunlara göğsünü gereceğini beyan eder. Tam o sırada Rus kumandanı yetişerek, 'O hareketinizin mukaddesâtınıza olan bağlılığınızdan ileri geldiğine kanaat getirdim. Tekrar tekrar rica ederim, beni affediniz' der ve idam hükmünü geri alır."

  Cenab-ı Hakkı tanımayan Rus Kumandanı mukaddesatın ne anlama geldiğinin bilincinde...

   Hakikatın sefasına ulaşabilme duasıyla...

 

                                                                               

Belirtilmedi
Bu yazıya oy verin < çok iyi > < iyi > < orta > < vasat > < kötü >
 
Genç yazarlar Kulübü / Web Tasarım : Orhancam