Genç Yazılar
Genç Hikayeler
Genç Şiirler
Genç Makaleler
Genç Fikirler
Genç Mizah
Haftanın Genç Yazısı
Genç Yazarlar Komitemiz
Üyelik İşlemleri

mail.jpg (2821 bytes)

Yazılarınızı göndermek için tıklayın

 
 
Yazarın adı Belirtilmedi
Yazının baslığı KALPLERİMİZ
Adınız
Yorumunuz
NOT:Yorumunuz incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 
Bu yazı 5.12.2010 tarihinden beri 1857 kez okunmuştur
Yazının Başlığı Yazar Adı Gönderilme Tarihi
KALPLERİMİZ Belirtilmedi 5.12.2010
 
 
Allah’a yakın olanlar bütünüyle duru bir hayat yaşarlar. Acaba günlerimizi nelerle geçiriyoruz? Dünyevileşmiş, dünya sevgisiyle dopdolu bir halde yaşamak kalpleri nasıl harap eder sizce?

Bahaeddin-i Buhari hazretleri anlatır:

"Talebeliğimin ilk günlerinde, bir yerde iki kişinin konuşup sohbet ettiğini görsem, gider onlara katılırdım. Onları dinlerdim. Eğer Allahü teâlâdan, Resulullahtan, Kur'an-ı Kerim’den konuşup, hayır olan işlerden bahsederlerse, memnun olur ferahlık duyardım. Boş şeyler konuşanlardan ise, keder ve üzüntü duyarak uzaklaşırdım."


Ahmed Siyahi hazretleri de, oğluna nasihat ederek buyuruyor ki:

“Ey oğul! Dünyaya sarılmış ona gönül vermiş olanlarla bulunma. Onlarla sohbet ve beraberlik, gam, keder ve üzüntü getirir. Bu tecrübe ile sabittir.”


İmam-ı Şafii hazrelleri şöyle buyurur:

"Kimin düşüncesi, arzusu, maksadı yemek içmek (dünya) ise; kıymeti, bağırsaklarından çıkardığı kazurat kadardır."

Dünya sevgisi bulunan bir kalpte iman sıhhat bulabilir mi hiç? Kalp Allah’la olunca artık diğerleri ona yorgunluk verir, uzaklaşır, ünsiyet etmez.

Abdülhak-ı Dehlevî hazretleri buyuruyor ki:

“Bir gün Peygamber efendimiz (s.a.v.);
- Kalbe îmân nûru girince, genişler buyurunca, Eshâb-ı kirâm;
- Yâ Resûlallah (s.a.v.)! O nûrun kalbe girmesinin alâmeti nedir? diye arz ederler. Peygamber efendimiz (s.a.v.) de;
- O nûrun kalbe girmesinin alâmeti; kulun, yüzünü âhirete çevirmesi, aldatıcı olan dünyâdan uzaklaşmasıdır buyururlar. Dünyâ görünüşte süslüdür, yaldızlıdır, ama aldatıcıdır, hîlecidir. Kendini sevenlerin gönüllerini çalar.”


Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:

“Bir kimsenin boş şeylerle vakit geçirmesi, Allahü teâlânın onu sevmediğinin alametidir.”

Bir kalpte hem dünya hem de ahiret nasıl bulunabilir? Kalp sıhhat bulunca artık kişi ne kadar zengin olursa olsun ona zarar vermez. Allah’ı gerçekten seven, sükun bulmuş bir kalp artık neye muhabbet duyabilir? Ancak Kitap ve Sünnete göre amel eden bir kalp kurbiyet, yakınlık kazanır, Hakkı ve batılı ayırt edebilir.

Yahya bin Muaz Razi hazretleri;

“Herkes seni, Allah’ını sevdiğin kadar sever. Allah’tan korktuğun kadar, senden korkarlar. Allah’a itaat ettiğin kadar, sana itaat ederler. Allahü teâlâya hizmet ettiğin kadar, sana hizmet ederler. Hülasa, her işin, Onun için olsun! Yoksa, hiçbir işinin faydası olmaz. Hep kendini düşünme! Allahü teâlâdan başka, kimseye güvenme!” buyurmuştur.

Salih bir kalbe kavuşabilme duasıyla...
Bu yazıya oy verin < çok iyi > < iyi > < orta > < vasat > < kötü >

 

 
Genç yazarlar Kulübü / Web Tasarım : Orhancam