Genç Yazılar
Genç Hikayeler
Genç Şiirler
Genç Makaleler
Genç Fikirler
Genç Mizah
Haftanın Genç Yazısı
Genç Yazarlar Komitemiz
Üyelik İşlemleri

mail.jpg (2821 bytes)

Yazılarınızı göndermek için tıklayın

 
 
Yazarın adı desdemona
Yazının baslığı insan...
Adınız
Yorumunuz
NOT:Yorumunuz incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 
Bu yazı 5.09.2007 tarihinden beri 3110 kez okunmuştur
Yazının Başlığı Yazar Adı Gönderilme Tarihi
insan... desdemona 5.09.2007

 

 

İnsanlar için en kolay benimsenecek duygunun eşitlik olduğundan eminken, düşündükçe insanların yapısının bunu gerçekleştiremeyecek kadar sığ, çiğ olduğuna karar veriyorum. Bu yaratılıştan beri böyle mi, yoksa gelişen dünya, bozulan düzen mi sebep oldu buna? İnsanın yarattıkları gelişirken, özü mü bozuldu? Herkesin içinde var mıydı içine mi girdi bu üstün olma tutkusu? Ve ne kadar acı ki bu en olası ideolojinin gerçekleşmesi imkânsızlaştı zaman içinde. İnsanların üretmeye yanaşmadan tüketme tutkusu, başkalarının üstünde yaşama sevdası, herkesi yönetme hırsı… Bunlar olmalı insanlığı bu noktaya getiren. Bu ağın içinde kıvrandırtan bunlar olmalı. İnsandaki de ne garip bir yaratılış, birçok erdem varken seçebileceği hep karanlığı seçmiş, karanlığı sevmiş. Bilgi, sevgi, kardeşlik bir kenara itilmiş yerine hırs gelmiş. Her şeyin önündeki en büyük engel bu. İnsan kendisinin içinde kendisinden kaynaklı çıkan hırsı kontrol edemeyecek duruma gelmiş sonunda. Sonrası istese de kendine hakim olamayan 6.5 milyar şuursuz insan. Ne farkımız kaldı hayvanlardan, onlar bizden daha insani kaldı bizim yanımızda. Onlar yaşamak için savaşıyor, öldürüyorlar biz yükselmek, daha fazla para kazanmak için. Şimdi onlardan geride değil miyiz?  Hani ayrıcalıklarımız vardı? Düşünebilmek en büyük ayrıcalığımızdı hani? Bu yetiyi kötülük yolunda kullanacak olduktan sonra düşünemeyelim daha iyi! Kimse kimseye güvenmiyor. Saçma sapan hayatların ortasına girdi herkes. Kimse halinden memnun değil, en zengini de en fakiri de… O zaman niye bu yükselme güdüsü, kime ne faydası oldu. Çok para kazanmak çok mutluluğu getirdi mi? Sözde mutlu olmak için çalışan, para kazanan insan mutlu oldu mu? E neden ezildi bunca insan o zaman daha çok kazanmak uğruna? Ezene bile bir faydası olmadıktan sonra… Kim kazandı bu yarışı? Galibi belli mi? Yoksa bir savaş gibi herkes mağlup mu oldu? Elinde bir güç bulundurmak isteyen ne kadar çok insan var, komşusu aç yatarken parayla oynayan ne çok insan var. Şimdi hangi öğretiye sığdı bu? İnsan işte her zamanki gibi kendi yarattığının eteğinde… Şimdi de paranın peşinde, parayı yaratanın kendisi olduğunu unutarak… Para mühim değil diye diye kendilerini ve çevrelerini kandıra kandıra birilerini acımasızca çiğneyerek para kazanmaya çabalıyorlar. Bunun bir açıklaması yok varsa da benim aklım ermeyecek, bilmiyorum. Ama bu böyle giderse insanın yarattığına tapma durumu daha daha daha akıl almaz şekillere ulaşacak. Toparlan insanoğlu, doğadan ve senden daha gerçek yok. Geri kalan her şey senin uydurman, hayallerin… Hayallerin gerçekleşince böylesine mutsuz olma. Bil ki bunları isteyen yine sensin. İsteklerin gerçekleşince böyle mutsuz olacaksan mutlu olma ihtimali olanları çiğneme… Bu kadar işte insanın yapısı eşitliği benimseyememesi herkes olabildiğine hedonist…

Bu yazıya oy verin < çok iyi > < iyi > < orta > < vasat > < kötü >

 

 
Genç yazarlar Kulübü / Web Tasarım : Orhancam