Genç Yazılar
Genç Hikayeler
Genç Şiirler
Genç Makaleler
Genç Fikirler
Genç Mizah
Haftanın Genç Yazısı
Genç Yazarlar Komitemiz
Üyelik İşlemleri

mail.jpg (2821 bytes)

Yazılarınızı göndermek için tıklayın

 
 
Adınız Soyadınız
E-mail Adresiniz
Arkadaşınız Adı
Arkadaşınız Email Adresi
Email in Konusu
 
Bu yazı 31.03.2007 tarihinden beri 3167 kez okunmuştur
Yazının Başlığı Yazar Adı Gönderilme Tarihi
Belirtilmedi giss 31.03.2007

 

hayatta hiçbirzaman mükemmelliyetçi olmadım ben.
ne fazlasını istedim, nede önüme geleni ittim.

gereğinden fazla ağladım. gereğinden fazla değer verdim gereksiz insanlara. uğurlarında ne acılar çektim, bi onlar kadar gereksiz acılar.
çok güldüm. kahkahalarım 4 duvarı inletti kimi zaman. belkide acılarımı unuttursun diye, yersiz güldüm.
özledim. özlemin en şiddetlisini yaşattırdı bana aşk.
sevdim. çok sevdim. herşeyden çok sevdim. belkide o kadar fazla sevmemeliydim.
nefret ettim. sevgimin birgün bu kadar büyük bi nefrete dönebileceğini kimse bilemezdi.
unuttum. acılarımı, pişmanlıklarımı herşeyi unuttum. unutmamalıydım.
pişman oldum. geçmişi, hatalardan çıkarmam gereken derslerle beraber unuttuğum için pişman oldum.
korktum. hiç korkmadığım kadar karanlıktan korktum. belkide çok yalnız kaldığım içindi.
şimdi geçmişin bana kazandırdıkları ve kaybettirdikleri sayesinde ayakta durabiliyorum. aşk değerli değil gözümde.
yanımda elimi tutan, kalbimi ısıtan biri olsun yeter. aşk olması önemli değil.
hangi aşk kimi mutlu etmişki, beni mutlu etsin?
tek değerli şey dostlarım benim için. ağlarken, gülerken, özlerken, korkarken, pişmanken, tüm duyguları yaşarken
bi onlar vardı yanımda çünkü. ne özlediğim, ne sevdiğim, nede uğruna ağladığım en ihtiyacım olduğu anda yoktu yanımda.
bunların üzerine kim onlarn değerli olduğunu söyleyebilirki dostlarımın yanında.
ya beni aşka inandıracak biri lazım şimdi bana, ya da zaten yanımda olan dostlarım.

çünkü ya içimi ısıtmalıyım sıcak bir dokunuşla, yada dosltlarımla yetinmeyi bilmeliyim.
ama bu hayatta daha önce hiç daha fazlasını istemedim. şimdi istiyorum çok mu?
insanlar artık o kadar farklılarki, tanıyamıyor insan. bu o mu? yada: tanrım, ne kadar değişmiş. demekten alamıyor kendini.
dünya döndükçe ve zaman geçtikçe insanlarda dönüyor ve dönen dünyanın sadece kendi etrafında döndüğünü sanıyor. o kadar sahteki artık herşey.
başını yasladığın omuzdan bile emin olamıyorsun kimi zaman.
sana gülümseyen bi ağız, bi kaç saat sonra seni konuşuyor, haince.
herşey o kadar karışıkki artık.
çocukluğumu özledim ben. arkadaşlarımla sadece oyun için kavga etmeyi.
saçlarımı iki yandan örüp heycanla okula dostlarımı görmeye gitmeyi özledim.
ders aralarında el kızartmaca oynamayı, tahtaya isimlerimizi yazıp süslemeyi özledim.
aa onun tokası ne güzel hadi gel onuda aramıza alalım demeyi özledim.
masumlukları özledim.
saflıkları özledim.
Keşke bu masumluklar çocuklukla sınırlı olmasa. Hep içimizde bizle kalsa.
Hep aynı biz kalsak.
yıllar, insanlar bizi değiştiremese.
bazı şeyler uğruna benliğimizden uzaklaşmasak.
ben korkar oldum insanlardan.
Ağzımdan çıkacak ve aleyhime kullanabilecekleri tek kelime için sinsice bekleyen insanlardan korkar oldum.
Herkes birbirinin pususunu kuruyor sanki.
Herkes birbirinin sırtından tırmanmaya çalışıyor zirveye.
Keşke bir katmanda kalsak hep. Herkes kendi olsa değişmeye, değiştirmeye çalışmasa.
Kimse mükemmel değildir.
Kimse asla mükemmel olamaz.
Elindekilerle yetinmeyi bilmezsen, hiçle yetinmek zorunda kalırsın.
Kendim olmayı ve kendi olmayı bilen dostlarımı seviyorum.

 

 
Genç yazarlar Kulübü / Web Tasarım : Orhancam