Genç Yazılar
Genç Hikayeler
Genç Şiirler
Genç Makaleler
Genç Fikirler
Genç Mizah
Haftanın Genç Yazısı
Genç Yazarlar Komitemiz
Üyelik İşlemleri

mail.jpg (2821 bytes)

Yazılarınızı göndermek için tıklayın

 
 
Adınız Soyadınız
E-mail Adresiniz
Arkadaşınız Adı
Arkadaşınız Email Adresi
Email in Konusu
 
Bu yazı 18.12.2007 tarihinden beri 225 kez okunmuştur
Yazının Başlığı Yazar Adı Gönderilme Tarihi
Hak ve Hakikatleri Çiğnemek Belirtilmedi 18.12.2007

                             Hak ve Hakikatleri Çiğnemek

 

 Hz. Mevlana doğumunun 800. yılında bütün dünyada baş tacı edilmektedir.

 

 Çünkü yol odur ki:

 

 “Ben sağ olduğum müddetçe Kur’ân’ın kölesiyim.
Ben Muhammed muhtârın yolunun tozuyum.
Benim sözümden bundan başkasını kim naklederse;
Ben ondan da bîzârım, o sözlerden de bîzârım.”

 

 Başka bir yol değil!

 

 Hz. Mevlana’ nın vuslata ermesinin 734. yılını  idrak edebiliyor muyuz?

 

 “Ölümümüzden sonra mezarımızı yerde aramayınız. Bizim mezarımız ariflerin  gönüllerindedir” diyen Hz. Mevlana; bunca yıldır hala gönüllerde ölümsüzlüğünü muhafaza edebiliyor. Vahyin nuru ne zaman dinliyor ne de mekan!

 

 Ehlullah; “Şeriat bir ağacın damarı gibi; tarikat kökü, hakikat ağacın dalı, marifet de ağacın meyvesi gibidir.” diyor.

 

 Peki söyler misiniz biz ağacın nesiyiz? Üzerindeki toz mu?

 

 İnsanoğluna yakışan nedir?

 

 Kur'an'ı Muciz'ül Beyân ve Sünnet-i seniyye İslam'ın temel iki kaynağıdır. Kaynağını Kur'an ve hadisten almayan her oluşum yıkılmaya mahkumdur.

 

 Hazreti Mevlana; ''Bir ayağımız sımsıkı şeriatte, bir ayağımızla dolaşırız yetmişiki milleti pergel gibi'' buyurarak bu gerçeği işaret etmiştir. Her şeyin başında şeriat gelir. Şeriat İslamın dış gözü, tarikat ise iç gözüdür. Dış ve iç gözün birleşmesi ile marifet doğar. Hakikat meyvasının kemale ermesiyle de marifet zuhur eder.

 

 Hz. Mevlana bu konuda şöyle bir örnek verir:

 

 Bir mürit şeyhinden tasavvuftaki dört makamın; yani şeriat, tarikat, hakikat ve                      marifetin manasını bilmek isteyince Şeyh dedi ki:

-                       Filanca mescide git! Orada vaizin sağında solunda oturan 4 kişi göreceksin.  Onların her birine birer tokat at, sonra gördüklerini gel, bana anlat, dedi. Mürit şeyhin talimatı üzere söylenen yere gitti ve 4 adamın dördüne de birer tokat aşketti. Adamların ilki tokada aynı şiddette bir tokatla karşılık verdi. İkincisi kendisine vuran müride başını çevirip sert sert  baktı. Üçüncüden hiç ses seda gelmedi.... Dördüncü ise müridin eline sarılıp ondan özür diledi... Şeyh bu dört davranışı şöyle açıkladı.:

-                        Tokadına karşılık veren birinci adam şeriati temsil eder. Şeriatin prensibi göze göz dişe diştir. Tarikatı temsil eden ikinci adam tokadın kaynağı olarak seni gördü ve incinerek baktı... Zira tarikat henüz yolun başıdır, sonu değil. Hakikat ise her şeyin aynı kaynaktan geldiğini bilmektir. Bu makamın ehli olan üçüncüsü tokatla senin aranda bir ilgi kuramadı.ve onun Hak’tan geldiğini bildi. Marifet ehli olan sonuncusu ise Hakk’ın seni o tokada vasıta kıldığını bilmiş ve seni yorduğundan dolayı özür dilemiştir...Mevlana’ya göre hakiki maksat işte bu bilgiye ulaşmaktır. Bu bilgiye ulaşan daimi şükür ve rıza makamındadır. Kuldan beklenen nihai makam da budur.

  Hz. Mevlana tarikatin henüz yolun başı olduğunu söylüyor. Günümüze bakıldığında ise değil basamak çıkmak uçurumun dibinde olduğumuz anlaşılıyor.

  Hak ve hakikatleri çiğnemek nasıl bir duygu? Allah yerine başka şeylere kulluk etmek nasıl bir duygu? Şeytan işi pisliklere bir ömür harcamak nasıl bir duygu? En basit ilmihal bilgisinden yoksun olmak nasıl bir duygu? Sebepperest olmak nasıl bir duygu?.......

  Ebed için yaratılan insan gün gelecek mutlaka öncelediklerinin Allah katında ne anlama geldiğini ve  hakikatinin ne olduğunu  görecek.

                                                                                                                                

 
Genç yazarlar Kulübü / Web Tasarım : Orhancam