Genç Yazılar
Genç Hikayeler
Genç Şiirler
Genç Makaleler
Genç Fikirler
Genç Mizah
Haftanın Genç Yazısı
Genç Yazarlar Komitemiz
Üyelik İşlemleri

mail.jpg (2821 bytes)

Yazılarınızı göndermek için tıklayın

 
 
Adınız Soyadınız
E-mail Adresiniz
Arkadaşınız Adı
Arkadaşınız Email Adresi
Email in Konusu
 
Bu yazı 2.01.2008 tarihinden beri 224 kez okunmuştur
Yazının Başlığı Yazar Adı Gönderilme Tarihi
DUR DEDİM DAHA GİTME ZAMANI DEĞİL GİTENİN. Belirtilmedi 2.01.2008

DUR DEDİM DAHA GİTME ZAMANI DEĞİL GİTMENİN…

 

Gözüm de yaş, gölüm de kan ve her yer kan revan. Gitme zamanı henüz gelmedi farkındayım, ayrılık zamanlarının. Elim kahvesiz, parmağım sigarasız yolun bitmesi ümidiyle ama bitmeyeceği ümitsizliğiyle gelece bakınıyorum, geleceğinden emin. Oyuncaklarım ufalandı ellerimde. Çocukluğum ayaklarımın dibinde ağlıyor çocukça. Dur dedim daha zamanı değil gitmenin.

            Kısa saçlı ağlamaklı bir kız çocuğu ilişti yanıma. Nereye dedi. Nereye… gerçekten nereye… bu ümitli ümitsiz, kırık oyuncaklı, kanlı bir kalp parçasıyla nereye… ağlıyordu çocuk bacaklarıma sarılıp. Gitme diyordu. Bak yalnızım oyuncaklarım sızım bir sen kaldın  gitme.  Ağlayan gözlerinde gözlerimi gördüm, korkup kendimden uzaklaştım çocuktan.  Uzaklaştıkça üşüdüm. Üşüdükçe gözyaşlarımı gördüm içimde, kanla karışmış, kanamış, kurumuş.

            Yolun biteceği yok ben yolu gideyim dedim kendime. Yola gittim, yol benden gitmiş. Yolsuzlukta buldum düşlerimi. Düşlerim nasıl rezilleşmiş. Hepsi bunların, senden bana kalan birer terk ediliş. Adam gibi sevdim ya ondan, bir terk yetmez bu bende ki sevdaya. Sende ki adamlık aciz kaldı bana…

             Biraz ileride sendeki beni gördüm. Tanıyamadım kendimi, utandım. Dedi ki bana kime? Yolculuk kime? Yolcu olduğum bile doğru değil sadece bir seyr-ü sefer ihtimali. Kimseye uzanmıyor bu yolun sonu. Benden başlamadı ki bir başkasına uzansın. Uzansa da yol, ben varabilir miyim senden başkasına… Ama sendeki kendimi görünce, düşündüm de ben varsam  da sen bana hiç uğramamışsın bile. Öylesine, farazi dolaşıyorum işte bir yerin de. Utanınca gördüklerimden, üzülünce sendeki benim halime, oralarda da kalamadım. Bu kez yolcu sanmasınlar diye kaldırımdan yürüdüm.

            Rastlayınca tüm içime, sana da rastlarım diye düşündüm. Daha bir dikkatli daha bir heyecanlı oldu adımlarım. Yürüdükçe unuttum sana rastlama ihtimalini. Kendim geçti aklımdan. Kendimi bırakıp yollarda, yola devam ettiğimi gördüm. Bırakmak istediklerimi bırakmıştım. İnsan en çok kendini seviyor demek ki herkesi bırakıyor da kendini bırakamıyor. Herkesi terk edip her yerden göç ediyor da kendini terk edip kendinde göç edemiyor. Birileri hayatımıza girince çoğalıyor, çıktıkça azalıyormuşuz gibi. Kendimizden bıkıyoruz artık. Kendimizden çok sevdiğimiz birileri oluyor bazen, hepsi bu ama gene de insan kendine kalıyor. Gelenler gidenler boşa zaman kaybı bazen, bazen de bilinçli yanma çapası. Aşk, sevgi ilişki gibi olguları tanımlamaksa yılmaz hocamızın da söylediği gibi haybeden gerçek üstü bir uğraş işte. Ve bu olguları olmaz hale getirmek tanımlamaktan daha kolay.

                                                                         EROSUN LANETİ
 
Genç yazarlar Kulübü / Web Tasarım : Orhancam