ŞEHİR  
   Bambaşka şehrin kapısındayım bu sabah. Bıraktığım gibi bulmak istediğim  fakat bulamadığım bir şehir. Güneşli bir bahar sabahında öylece, ıssızca, ıssız bıraktığım şehir.Şimdi yağmurlu bir gecenin olur olmaz saatinde usulca koynuna sokulduğum ıslak şehir. Sensiz geçen tüm gecelerde, yaban ellerde hayaline adalı saatlerin geçmesini beklerken nereden bilebilirdim bu denli nankörleşip, hislerimin kat kat nasırlaşacağını. Sen beni  en beklenmedik zamanlarda senden ırak şehirlerin, senin kokundan, senin havandan ırak şehirlerin zenferi soğuğuna bırakan. Her gidiş ve gelişte yüreğimi burkan bu ayrılış sahnesi artık perde perde indi gözüme. Gelişlerde dahi ayrılığa dair burukluklar olan yüreğimde.
Ey şehir, koca şehir! Anladım ki; ben bıraktım seni . Senin gündüzlerini de, gecelerini de, havanı da suyunu da, taşını da toprağnıda, …
    Ne semanda uçan kuşları isterim artık,ne de uğruna  söylenen şarkıları…. Ne seni isterim , ne de senle geçen günleri…Hayalini bile istemem yanımda.Eğer inecekse her gece hayalin bir gölge gibi gözlerime, al onlarda sende kalsın. Emanet olanı emanet bil kafi bana.Ne sigaramın dumanını salarım artık havana, ne de pembe hülyalara dalarım yıldızlı tavanında. Ne ışık ver odama ne de ışığın olayım ay tutulmasında. Hüzünlüyüm bu gece aldırış etme sözlerime. Kusmak istiyorum şehir şehir tüm dünyayı sokaklarına.Duymak istiyorum haykırdığımı çığlık çığlık kulaklarımda. Yine geçeceğim senden bir gezgin edasıyla. Bir gezginin verdiği değerle akıp gidicem sokaklarından.Ölüme yaklaşan hastanın servetine verdiği değer gibi. Akıp gidicem sokaklarından ölümün acısını hisseden bir hasta gibi. Pervasız, kapak bir gülümseyişle…
        Ey şehir, içinde kendimi kaybedip bir türlü bulamadığım şehir.Başka şehirlerde başka insan yüzlerinde bulmaya gidiyorum kendimi. Yüküm ağır, her dönüşte katmer katmer artan bu ağırlığı arttırmamak için , senden aldığım ne varsa yerli yerine koyup usul usul gidiyorum… sokaklarında gölgem, kulaklarında köseli ayakkabımın bıraktığı, gecenin tüm sessizliğini yırtan, insanın içini burkan tak tak seslerle…ve yine gidiyorum, sokaklarına eteklerimi sürte sürte…yüzümde o kaypak gülümseyiş, yüreğini burkan o sesle…
                                                                                                    

                                                                                                            Büşra ALÇEP

                                                                                                           18.05.2009 /  01:29