Genç Yazılar
Genç Hikayeler
Genç Şiirler
Genç Makaleler
Genç Fikirler
Genç Mizah
Haftanın Genç Yazısı
Genç Yazarlar Komitemiz
Üyelik İşlemleri

mail.jpg (2821 bytes)

Yazılarınızı göndermek için tıklayın

 
 
Adınız Soyadınız
E-mail Adresiniz
Arkadaşınız Adı
Arkadaşınız Email Adresi
Email in Konusu
 
Bu yazı 12.02.2012 tarihinden beri 1102 kez okunmuştur
Yazının Başlığı Yazar Adı Gönderilme Tarihi
Sükut Belirtilmedi 12.02.2012
Gülle süslü sükuti bir selamdan sonra, Sükût edepten gelen sessizlik musikisidir. Karşıdakine verilen değerin, saygının ve sevginin nişanesidir. Edep antolojisinden bir ahenk… Ebruli düşler ikliminden bir mihenk… Namütenahi bir hatıra ile gülümser atiye sükût ve gönülde ezeli kalacak bir yakut. Kadim sözlerin özü, büyük insanların sözü… Tılsıma edep kıyafeti giydiren bir endam… Gönül alevinde yakamozlanan yordam… Gönül deryasında şairane bir katre… Edepsizliğin üstüne bir kesre… Velhasıl… Hz. Muhammed(s.a.v)’in etrafında aşkın ikliminde yaşayan sahabe efendilerimiz, edepleri gereği az konuşur, çok dinlemişlerdir. Yani sükûtlarıyla lisan-ı hallerini şerh etmişlerdir. Aynı şekilde Üstat Bediüzzaman Said Nursi’nin gül bahçesinde yaşayan Kuran talebeleri de az konuşmuş, çok dinlemiş ve çok yazmışlardır. Bazı insanlar vardır ki; sükûtuyla tabiatın simasını temaşa ve tefekkür etmektedir. Yani tabiatın edasını bir kitap gibi okumaktadır. Sükûtuyla kendini anlatan bu tür insanlar, şeytanın bağrına saplanan bir kasırga gibi olsa gerek. Çünkü onlar, sükûtlarıyla Allah’ı tefekkür etmekte ve çok konuşmaktan gayrı az ve öz konuşmaktadır. Her an hakikati ihya etmektedir. Böylece şeytan sükût insanlarını abes konuşmalara ve diliyle günah çukuruna itemez. Tabiatın bağrında sükût-u leyl olan insanlar, dinlemeyi de bilirler ve dinlemeyi bilen kendini yeniler ve yeni düşüncelere kapı aralar. Binaenaleyh kendi düşüncelerine yeni ufuklar katarak etrafına tomurcuklar saçar ve etrafını aydınlatır. Konuşurken boşluklara dalmaz, kendini dinleyenlere yeni ufuk pencereleri açar ve gönlüne hitap eder. Hulasaten, sükuti insanlar “ söylediğim her sözün hesabını öteki dünyada vereceğim” şuuruyla yaşar, konuşur ve hakikat damlalarını dinleyenin ve gözleyenin gönlüne serper. Mamafih, hayatlarını Peygamber efendimiz(s.a.v)’in şu söz incisiyle nakşeder: “ Allah’ın zikri dışında kelamı çok yapmayın. Zira; Allah’ın zikri dışında çok kelam, kalbe kasvet(Katılık) verir” — Vesselam - MUHAMMED İSA ÖZTÜRK
 
Genç yazarlar Kulübü / Web Tasarım : Orhancam