Genç Yazılar
Genç Hikayeler
Genç Şiirler
Genç Makaleler
Genç Fikirler
Genç Mizah
Haftanın Genç Yazısı
Genç Yazarlar Komitemiz
Üyelik İşlemleri

mail.jpg (2821 bytes)

Yazılarınızı göndermek için tıklayın

 
 
Adınız Soyadınız
E-mail Adresiniz
Arkadaşınız Adı
Arkadaşınız Email Adresi
Email in Konusu
 
Bu yazı 21.02.2012 tarihinden beri 1242 kez okunmuştur
Yazının Başlığı Yazar Adı Gönderilme Tarihi
BİZE YAKIŞAN Belirtilmedi 21.02.2012

Bize Yakışan...

 

Biz şeriati kaldırmışız. Çünkü Allah’ın kanunlarından daha yüce kabul ettiğimiz başka kanunları, daha büyük tanıyoruz. Allah’ı, O’nun emir ne yasaklarını, kullarından istediklerini, Rasulünü, Allah’a giden yolu okullarımızda öğretmeyiz. O’nun yerine başka kişileri benimsemişiz. Boyuna onları öğretip dururuz. Ta anaokulundan başlarız, akdemisyen de olsa yolumuzu unutturmayız, deriz. Bizi yaratan da kim oluyor(haşa), bizi nimetlendiren de kim oluyor?(haşa) Bizim itibar ettiğimiz Allah ve Rasulü değil, dünyaya, nefsimize, şeytana, heva ve hevese çağıranlardır, demişiz.

 

Hayatımızın amacı olarak bize konforlu bir yaşam gösterildi. Bizim gayemiz budur. Ademoğluna bu yeter. Konforlu, modern yaşayalım da Allah’ı bilmesek, Onu öğrenmesek, öğretmesek de olur. Aklımız bize yeter. Aklımızı bize verene ne şükür ister, ne de O’nun yolunda kullanmak ister. Biz aklımızı Allah’ın değil, şeytanın yolunda kullanırırız. Allah’tan uzak işlerle meşgul oluruz. Allah’ı hatırımıza getirmeyiz. Çünkü biz ilericiyiz. Nefsimiz ruhumuzdan daha ileride olmalı. Hayvanlar gibi nefsimizin ileri ve önderimiz olmasını isteriz. Biz ilericiyiz. Heva ve hevesimizin arzuları hep ileride olmalı. Şeytan işi pislikler hep ileride olmalı. Şeytanı önümüze almışız. İlerimizde bulunması bakımından sadece onu tanımışız.

 

Biz gerici olamayız. Geridekiler nefsini geriye atmış. Allahla beraber olan gericidir. Allah’a kulluk ederek, Allah’ın emir ve yasaklarıyla, O’na ibadet ve taatle, zikirle, tesbihle, Kur’an’la dolu bir hayat bizim heva ve hevesimizi geride bırakır. Şeytanımızı geride bırakır. Nefsimize kölelikte geride kalırız.

 

Biz İsviçre kanunlarını Allah’ın kanunlarından daha çok benimsedik. İslam’a her ne kadar aykırı olsa da hiç önemli değil. Biz kafirce bir hayat yaşarız, yaşatırız. Başörtüsü de ne oluyor? Allah ört demiş. Biz ise aç deriz. Kadınlar erkeklerin tamah nazarını üzerine çekmeden nasıl yaşayabilir? Özgürlük mü bu?

 

Eski harfler de ne oluyor? Eskiyle, eski eserlerle bağımız tamamen kesilmeli. Yenileştirmeye çalıştığımız gençlerimiz onları okuyamamalı ki kafası karışmasın. Kur’an’ı okuyamaz olsun. Zaten Kur’an’ı öğretmeyeceğiz bundan sonra. Biz İslam’dan uzak yaşamalıyız, yaşatmalıyız.

 

Yol gösterenleri çoktan kaldırdık. Ne halife bıraktık ne saltanat. Padişahı, soyunu sopunu ülkeden attık. Padişahın görevlendirdiği bir harekat bu işi de becerdi. Osmanlının yerine lozan da imza bile attı. Oldu mu olmadı mı diye kimse sormasın.

 

Halk karpuz bile seçemez ama şimdi moda bu. Seçimle iş başına geliyoruz.

İşten anlayıp anlamadığımıza bakılmadan seçiliyoruz, idare ediyoruz. Osmanlı İmparatorluğunun şerefini, Osmalının adını bile andırmayız.

 

Fesi kaldırıp şapka bile getirmişiz. Takmayan epeyce baş gitti. Ama olsun. Baş mı önemli şapka mı? Başları biz vermesek de şapkaları vermişiz. Taksalardı.

 

Müslüman olmayanların takvimini kullanmalıyız. Hicri takvimi kaldırıp atarız. İslam’ı hatırlatan ne varsa ortadan kalkmalı. Önderimiz de Hz. Muhammed (sav) değil zaten.

Biz şerefi dünyevileşmede, nefis eşeğimize hizmette, makamda, mevkide, diplomada, sertifikada, para, pul, mal, mülk, servette, konforda arayacağız. Henüz şeref bulamadık, işin garibi rahat, huzur, ferahta bulamadık. Ama bu yolun dönüşü yok. Çünkü Allah’tan böyle birşey istemek bize yakışmaz. Nereye kadar yolumuz varsa gideceğiz. Cehennem de olsa.

 

 

 

 
Genç yazarlar Kulübü / Web Tasarım : Orhancam