|
|
|
|
Bu yazı 29.08.2012
tarihinden
beri
2362
kez okunmuştur |
Yazının
Başlığı |
Yazar
Adı |
Gönderilme
Tarihi |
O genç adam. |
Belirtilmedi |
29.08.2012 |
Titriyor çenen yine bu gece. Öylesine donuklaşmış ki hislerin, Kelimelerin öylesine duygusuzlaşmış ki, Hissettiğin tek şey özlemek olmuş. Parmakların buz tutup kızarmış. Hareketi o kadar zorlaşmış ki yine, Sıkıp gücünü tüketmek zor gelmiş. Düğümlenmiş boğazın, Sol tarafın var ya, tam sol tarafın, Göğüs kafesinin içinde bir şeyler gitmiş eskisi gibi. Hayal kırıklıkları kurcalarken beynini, Kahrolmuşsun yine dört duvar arasında. İçin yine savaştan ibaretmiş ama. Hep amalar… Ağlamıyormuşsun. Sıkmışsın çünkü yastıkları. Sıkmışsın onun senin yanında olmadığını bile bile. Kokusunu içine çekemediğini, Özlediğini, Nereye gitsen hep yüreğinde olacağını bilmişsin sen. Düşünmüşsün. Gerçeği kabullenmişsin artık. Dinledikçe şarkıları, ağlamışsın. Dayanamamışsın. Ayaklarını çekmişsin kendine doğru. Geceleri soğuk yatağına girdiğinde hissetmişsin yokluğunu. Tavana baktığında görmüşsün anılarınızı. Süzülen göz yaşlarını silmişsin ince parmaklarınla. Beyaz kağıdın gözyaşlarıyla dolmuş hep. Özlediğin adama seslenmişsin geri dönmesi için. Beklemişsin umutla. Bekledikçe ağlamışsın. Kahrolmuşsun gün be gün. Bakmışsın yıldızlara hep, Onu hatırlamışsın her gece. Sonra, yine bu gece? Çökmüşsün yere. Karanlık odan. Hapsediyor seni tutsaklık, Kapamışsın gözlerini. Bir umut, Bekliyormuşsun yine o adamı. Arkasından ağladığın o genç adamı.
|
|
|
|