|
|
|
|
Bu yazı 4.10.2012
tarihinden
beri
2780
kez okunmuştur |
Yazının
Başlığı |
Yazar
Adı |
Gönderilme
Tarihi |
YALNIZLIK |
Belirtilmedi |
4.10.2012 |
Bazı insanlar yalnızlıktan hayıflanmayı kendilerine öylesine huy edinmişlerdir ki, böyle insanları dünyadaki en kalabalık şehrin en samimi mahallesine götürseniz, orada kaldığı süreçte yine yalnızlıktan hayıflanır.Peki yalnızlık niye insana hükmetmiştir? İnsan yalnızlığını terbiye edemez mi? Onu bir odaya hapsedemez mi?
Yalnızlığın asıl sebebini, ben, insanın kendi karakterine tamamen uygun dost arayışına bağlıyorum.Çünkü yalnız insanların çoğu, fazla seçicidir dostluk konusunda.Onların dostluğunu kaybetmeniz için karakterine ters düşen tek bir hamle yeter de artar bile. Böyle bir yapıya sahip olup da yalnız kalmamak ihtimal dışıdır.Yalnız kalmak istemeyen bir insan; yeri geldiğinde alttan almayı, yeri geldiğinde hakkını sonuna kadar aramayı bilen insandır. Ancak öyle insanlar,yalnızlığa bir kırbaç indirip onu rehin edebilirler benliklerinden çok ötede bir yere..
Yalnız kalmanın tek sebebi tabiki de dostluk konusunda seçici olmakla sınırlı değildir. Çok sebebi vardır aslında yalnız kalmanın.. Ama bir diğer önemli husus ise; geçmişte yaşanılan bazı can sıkıcı durumlar,olaylar kişinin insanlardan soğumasına,insanlardan nefret etmesine sebep olabilir.Böyle bir nefret buhramı altında kalan insanlar yalnızlığı daha yakın bulurlar kendilerine.
Yalnızlıktan kurtulmak istiyorsak eğer, öncelikle kendimizi dostluk konusunda seçici olmamaya ikna etmeliyiz.Her insanı hatasıyla, kusuruyla sevmeli, gerektiğinde tenkit,gerektiğinde teşekkür etmeliyiz.Yalnızlıktan kurtulmak istiyorsak,kendi sınırlarımızı aşmalı,insanlara daha da yaklaşmalıyız.Hepimizin geçmişte bazı üzücü olayları olmuştur gayet tabi.Kimi insanlar en sevdiği kişiyi/kişileri kaybeder,onu kara toprağa bırakır,kimisi bir fırsatı kaybetmiştir.Bunlar elbette olacaktır arkadaşlar. Asıl önemli olan nokta,geçmişi bir kenara bırakıp, geleceğe yelken açmaktır.Geçmişteki kötü olayların etkisinden bir an önce kurtulmanızı diliyorum.
Yazan:İbrahim Safi HIRLAK
|
|
|
|