Sonların başlangıcındayım,sevgisizliklerin derin çığlıkları tenimi kanatırken aldığım üşüme,varsayımların yalan aşklarına,kayıp ruhların işkencesine,günahlar gibi,tenimden akıyor…..

Varlığımın gün sonları yaklaşmakta,ufukta daralan güneş gözlerimi karartırken gecelerin kayıp ruhları sarıyor etrafımı,göremediğim çığlıkların feryadı kulaklarımda çınlarken,yalan sevgilerin kimsesizlik dönemeçlerinde emsalsiz ürpertilerince akıyor tenimde…

Tenim kanıyor sevgisizliklere,hiçsizliklere,yalanlara,maskelere tenim kanıyor,gitgide üşüyorum,tutunduğum umutlarım kanıyor gözlerimden,tenimden akan kanlar boğuyor gecelerin öksüzlüğünde ki sevinçleri,biliyorum geliyor sonsuz karanlık,sonsuz gidişler geliyor peşimden çığlık çığlık,koşa koşa geliyor peşimden,beni aşağıya itmek için geliyorlar,susamışlar ölümlere,gözü dönmüş katil gibiler koşuyorlar peşim sıra düşlerim,umutlarım,hatıralarım,sevinçlerim,tenimi kanatan her yara koşuyor peşimden,beni itmek için aşağıya,git gide tenim kanıyor ve ben üşüyorum….

Gözlerimden akan kanlar,yüzümde bin bir çizik bırakıyorlar,yüzüm boyunca uzanan hatıralar,yüzüm boyunca uzanan acılar,yüzüm boyunca uzanan yalanlar, bırakıyorlar,yüzyıllardır söylenen yalanlar bir bir yüzümü çiziyor şimdi…

Bedenimi yağmalarken ızdıraplarım,kendimden geçiyor gibiyim,gözlerim kapanıyor, geceye olmaksızın yıkılıyorum,olduğum gibi çırılçıplak yıkılıyorum,hayattan bi haber yaşayan yalnız ruhların kamçılarıyla yığılıyorum yere,yalanların hazzından kavrulan insanların tekmeleriyle yığılıyorum yere,beni soyutlayan,dışlayan,hep dışına iten hayatın yalanlarından yıkılıyorum yere,inandıramadığım hayattan yıkılıyorum,tenim kanıyor ve ben üşüyorum…

Şereflerin ölümleriyle suçsuzlaştırılan şerefsizliklerin görüntüsündeki acılarıma yakınıyorum çığlıklarımda,ruhumun derin ve imkansız öfkelerinden yakınıyorum,sarılıyorum bir kez daha kendime,bir kez daha ısıtıyorum kendimi,yüklerim artıyor,sevgim,hasretim,

özlemim sırtımda artıyor yıkılıyorum özlem sonraları,hasret sonraları,kimsesizlik sonraları,yıkılıyorum yalanların kahpe dönemeçlerinde,o çok tutunduğum haysiyetin ayakların altında olduğunu gördükçe yığılıyorum,gitgide küçülüyorum eksiliyorum yer yüzünden,tenim gitgide kanıyor ve ben üşüyorum…..

Ruhumun ağır top yağmuruna tutulduğu vakitler gitmeliyim diyorum,gitmeliyim ama nereye?

Bu yalan,bu iki yülü bu peşkeş memleketi bu asıl sonsuzluktan gitmeliyim diyorum ama nereye?

Sana çıkan tüm yol sonlarından sana geliyorum çıkarsız sevdiğim,gerçek özlediğim,ebedi sevgilim,sevdiğim,düşüm,düşlerimde büyüttüğüm sana geliyorum,bu hayatta yaşanmışlıkların hepsini bıraktığım gerimden sana geliyorum,bu hoyrat yaşama karşı kuruduğum sen,tek gerçek düşümsün ve sana kavuşmam için ölmem lazım,somut tüm kavramlardan kurtulmam lazım senin kollarına bırakmak için kendimi,tüm yaşamın beni sürüklediği kırk beşinci katın üzerindeyim şimdi,peşim sıra beni aşağıya itmek için gelen kirli hatıralarım yalan yüzlerim hep gerimde,beni ebedi yalnızlığa mahkum eden hep aldatan,hep yalanlar söyleyen hayat tam arkamda namlusu başımda ama benim hala kaçacak bir yerim senin kucağın sonsuz ve ebedi sevgin var,başıma dayadığı silahın namlusu hayatın intihar etmesi için ben her şeyden kurtulup,gerçek sevgim sana geliyorum sevdiğim düş….