Genç Yazılar
Genç Hikayeler
Genç Şiirler
Genç Makaleler
Genç Fikirler
Genç Mizah
Haftanın Genç Yazısı
Genç Yazarlar Komitemiz
Üyelik İşlemleri

mail.jpg (2821 bytes)

Yazılarınızı göndermek için tıklayın

 
Bu yazı 221 kez okunmuştur.
Görünmez ayak izleri..
Saat 07.15 te çalıyordu telefonun alarmı yine her sabahki arsızlıkla.Tam öfkelencektim, kalkmıştım ayağa cihazın bıcır bıcır eden sesini kapatmak için sonra baktım ki o beni çoktan alt etmiş,amacına ulaşmış ve ayaklandırmayı başarmıştı beni sabahın köründe.Sövüp savamıyordum ama her zamanki gibi ona.Hatta belki de minnet duydum hayatımda ilk defa.Gördüğüm rüyadan fiilen uyandırmıştı beni -Belki sizin de başınıza gelmişti böyle rüyalar.Rüyalar diyorum hani etkisinden de kendisinden de kurtulamadığımız tarzda olanlardan.İşte o sabahki de böyle bir şeydi- Kafam rüyaya takılı sarhoş misali banyonun yolunu tutuyordum uyuşmuş suratıma iki avuç su çarpıp gerçek dünyaya kepenglerini kaldırsın diye.Ama o sabah iki avuç ayaz yemiş buz gibi su bile o kudreti gösteremedi üstümde.Nedeni açıktı elbet.Gerçek dozu ağır kaçmış olan rüyam!O rüya belki bir ilk belki bir sondu benim için.Yo,hayır ilk değildi bu, bundan emindim ama son olsa çok iyi olacaktı dedi dalgın gözlerim.Sonra yine o vurdumduymaz tarafım gösterdi kendini ayna karşısında bostan korkuluğuna dönmüş saçlarıma şekil vermeye çalışırken ‘amaaan sen de amma büyüttün, okula falan gidip insan arasına karışınca rüya falan hayal olur gider,geçer.Aldırma!’

Ayna karşısında bu düşüncelerle oyalarken kendimi saatin akan zamanla iş birliği yapıp aleyhime işlediğinin farkına vardım.Derse geç kalmıştım sonunda,başarmışlardı.Kitapları odamın çeşitli yerlerinden toparladıktan sonra çantaya tıkıp çarptım evin kapısını.Hızlı hızlı yürürken kafamda geç kalınmış ders ve neşeli bahar sabahında coşmaya vesile bir şarkı vardı.Alakasız iki dünyevi olayı yine ben birleştirmeyi becermiştim diye geçiriyordum içimden tramvaya binerken.Hatta abartıp gülümsedim kendi kendime.

Her şey iyi güzel hoş ilerliyor(gibi) gözüküyordu son durağa gelinceye kadar.Kafama dank etti bir şey sonradan.O rüya! Yine sızmıştı mutluluğumun derinliklerine bir zehir gibi.Aferin ona becermişti aklıma girmeyi bir şekilde.Şimdi bütün huzurum,geç kaldığım ders, neşeyle çalan bahar şarkısı rüya olmuştu.Her kare tekrar tekrar gözlerimin önünde.Acı verdiğini bile bile dur diyen olmadı.Hayır dedim, olamamalı bitti her şey kapandı o defterler.Ama nafile..Kalbimi güç bela inandırmışken bu hikayeye aklım fire veriyordu şimdi.Bilinç altı şeyler, uyansan da süren rüyalar hiç bitmezcesine dolanıyordu zihnimde.

Ürkütüyordu beni bu düşünceler.Aklım rüyada, kalbim olacakları önceden kestirmişçesine sükutta ilerliyordum okul yolunda.Tam o sırada bir elin varlığını hissettim omzumda.Usulca yaklaşıp bir şeyler fısıldadı kulağıma.Arkamı dönüp baktığımda kimseler yoktu görünürde.O kim her kimse çoktan çekip gitmişti geriye fısıldadığı sözleri bırakarak:
‘Aklını rüyalarından kalbin uyandıracak bir gün’
Belirtilmedi
Bu yazıya oy verin < çok iyi > < iyi > < orta > < vasat > < kötü >
 
Genç yazarlar Kulübü / Web Tasarım : Orhancam