Niye bu çaba?insanların hayatlarına bu müdahale isteği de ne içimizde?
Konuşuyoruz,boşa;bakıyoruz,boş;yürüyoruz,boşlukta.Ne yapıyoruz nereye gidiyoruz?
Kendi hayatlarını yaşamayı beceremeyenlerin,diğer hayatları seyre dalması,hatta
bunla da yetinmeyip o hayatları sorgulaması ve hiç farketmeden bir gün o hayatı yaşamaya
başlaması.İp tamamen yandığında ise en ucunda farkedilen boşluk duygusu ve anlaman,ip hiç senin elinde kalmamış oysa ipin senin olduğunu da bilmek bir yandan,bencilliğin sencilliğinde harmanlanıp,ortaya karıştırılmış ama daha da tatsızlaşmış bir çay sunman sonunda ''sen'' olarak!Kendi dünyandan çıkmayı başkasınınkine girmek sanman.Ah bir de tabi ki onlara dışarıdan bakar görünüp o hayatları uzmanlık alanın yapman,sorgulaman,araştırman,merak etmen,olanlara şaşırman...İnsanlar niye bukadar aciz?
Anlam veremediğimiz hayatları yaşamamızla anlamsızlaşıyoruz içimizde,arınamıyoruz fazlalık yaşamlardan,kalamıyoruz kendimize,bakamıyoruz içimize.
Ve zorlanmalar,müdahaleler,işgaller...
Senin üstünde başka biri;başka birinin üstünde sen.Mutualistlik diye yorumlamak parazitliğimizin üstünü örtmek için yaptıklarımızı .İşgalcil güçler değil miyiz başkalarını hayatlarında!Ne o o olabilir böyle,ne de biz biz;ne sen sen olabilirsin işgal altında ne deben ben olabilirim.İşgal altında kendi hayatlarımızı şekillendirmeyi beceremezken diğer işgallerhakkında atıp tutanlar var bir d.Halkının bir devlet tarafından yağmalandığını görmeyip başka bir devletin yağmalanması konusunda akıl yürüten bi başkan gibi tıpkı.
Ne uzun burunlarımız var,kulaklarımız tavşan kulağı.ve ağzımız da torba değil diye düşünüyorsak... Vahim.
Ve zorlama,zorlanmalar...Bir kadın...Yalnız yaşıyor,tek başına ve sakin bir hayat.Üst katında bir İrmik Teyze.Eve gelip arabayı parkedip kapıyı her kapdığında,üst katın camında beliren o bomboş kafanın silüeti.Ünlemle...''Aaaa!,Hadi ya!,Oha!...''ve daha niceleri.Günlük hayatın vazgeçilmezleri.Merakların sonundaki şaşırmalar.Ve genelde başkasının hayatına dair olanlar.Bize getirdiği ise,insanları olaylar karşısında yorumlamalar.Olaylar...1i,2si..bir anda tepetaklak edebilir mi hakkındaki insanı beyinlerde? Baştan aşağı simsiyah boyayabilir mi bir kutu boya koskoca bir duvarı.İnsanlar yerine hayatları sokuyoruz hayatlarımmıza;duygular yerine olguları.Olgılarda yaşayıp suç değil sanıyoruz, müdahaleciliğimizi anlayamıyoruz bir türlü.
Ve kadın tedirgin camdaki kafalardan,işyerindeki büzülmeyen ağızlardan,saçmalıklarla pekiştirilmiş dedikodularla beslenen boş sohbetlerden.Arkadaşlarıyla konuşuyor kadın,onu dinliyor gözüküyorlar;farkında kadın.Oysa dinledikleri olaylar,kadın ise duygulardan oluşuyor,merakları bunu görmeleri için kapkara bir gözlük..ve getirdiği iletişimsizlik belki.Kadın susuyor ve sorular ardından. Kadın dayanıyor bir,kadın dayanıyor iki belki ve kadın dayanamıyor.ardından gene konuşuyorlar...Kadın gülüyor sadece gülüyor..Saldırılardan korumaya calışıyor özgürlüğünü kabuğunda.İstenenler''Bugün şununla buluştum,o bunu dedi,ben bunu dedm...vs.ler''Oysa insanın gerçeği''Ben bunu hissettim!''
Anlayamıyoruz.Sadece bomboş meraklarda geziniyor fıldır fıldır gözler.Ve o gözler kendini görmek konusunda ileri derece hipermetrop.İnsanların gözleri tersi görebilse keşkeiarkasını değil ama şöyle tam gerisini,beyninin içini.Bir kurcalasak şöyle.Başkalarını hayatlarından arındırsak ve onlar için bişeyler üretmektense biraz da kendimize kullansak o aklı.
Ellerimizde koca çomaklar diğer beyinleri yaşanmışlıklarını kurcalıyoruz anlamsızca.Duygulara sokup çomaklarımızı önce işe yaramaz diye fırlatıyoruz,düşünceleri de hiçe saydık mı zaten durumlarda takılı tutuyoruz çomaklarımızı.Çomak sokulmuş beyinlerle öldürülmüş duygularla,düşüncelerle doldurulmuş koca şehir.Etrafımızdaki kalabalığın yalnızlığını bile anlamadan bir parçası oluyoruz yalnız kalabalığın.Karıştırılıyoruz,izin veriyoruz hayatımıza karışılmasına,izin almadan karışıyoruz insanların hayatlarına.
''Beni ilgilendirmez Ayşe Teyzenin oğlunun ne yaptığı ya da kimlerle yattığı Selma Hanımın...'' diyebilse keşke insanlar.Ve daha birçok şeyi söyleyebilsek,önce kendimize.Ya da yönlendirilmeye fırsat vermeden,çomaklara aldırmadan yaşayabilsek kendimizi.,hatta insanları da yaşasak ama hayatlarına dokunmadan.Ben ben olabilsem,sen de sen.Ama gerçekten,saf ben saf sen.Birlikte birbirimizi anlasak. 'Biz' de olsak sonra,ama sen ben olmasan ve ben de sen olmasan 'biz'ken.