TEK ŞAHİT MARTILAR
Dimdik duran kayaları,
Var gücüyle tekmeleyerek yıkmaya çalışan dalgalarla,
Var gücüyle yıkılmamak için direnen kayaların,yüzyıllar boyu süre gelen savaşlarına şahitlik eden martılar,fenerin ışığıyla parlayarak dolaştıkları gök yüzünden,bana benzeyen hayatla,insan arsındaki,galibi hiçbir zaman belli olmayacak,savaşın yaradılıştan beri en büyük ve sessiz tanıklarıdırlar…….
Bizim anlayamadığımız,zamansızca haykırışlarının,bu denli acı olmasının tek sebebinin, insanlara bir şeyleri anlatmak olduğunu kim bilebilirdi ki,yüzyıllardan beri kimsenin sevmediğini,sevemediğini bize öğretmeye çalıştıklarını,kim bilebilirdi ki,seslerindeki o karmaşık ama çok acı tonun,insanlığa yaktıkları birer ağıt olduğunu…….
Kimi zaman,kayaların üzerinde sevgilerinin beklide en yalnız anlarını doğayla paylaşan,sevgililerin mutluluğunu,izleyerek,mutlu olan……
Kimi zaman,sevdiğinin bir gün çıkıp geleceği ümidiyle,yalnızlığı paylaştığı sahilde,yalnızlığına ağlayan,yalnızlarla ağlayan…..
Kimi zaman,kayalıklarda kendisini azgın dalgalara emanet edip,hayat karşısında ezilen,yoksul düşen,tutunamayan insanlara,şahitlik eden martılar,hayatımızın sessiz tanıklarıdırlar……
Hayatın mı insanları yoksa insanların mı hayatı mahvettiğini,onlarda merak edip,bu acımasız savaştan kimin galip çıkacağını seyrederken,hayatımızın en büyük tanıkları oluyorlar……
Şu an,oturduğum kayaların üstünde,bende henüz hiç bilmediğim hayatımı bekliyorum yada bir gün kendimi emanet edeceğim derin dalgayı kim bilebilir ki…..
Bu savaş son insana kadar böyle devam edecektir,insan,insan olduğunu,hayat martı olduğunu anlayana dek…..
Onlar hep bizim için,sonsuz çığlıklarında feryat etti,biz hiç bilmedik,ve onlar hep parktaydı,bizi hep parka davet etti de,belki biz bilmedik…..
KIVANÇ KOBAŞ