Arkadaşlarımın ve yazıya yorum yapanların uyarıları doğrultusunda, "düşünmek" adlı yazımı TÜRKÇE kurallarına uyarak düzeltiyorum.
.........
Hayat öylesine farklı ki diyorum bazen, bazen de aynı diyor herkes, aslında düşünmemek lazım, anlar önemli ve anlar öylesine çabuk geçiyor ki, yaşım 30 oldu diyorsun, yaaa... İşte hayat böyle, şu kötü, bu iyi, düşün taşın, ne yaparsan yap, hayat güzel ve anların değeri önemli.
Bir arkadaşım evden televizyonunu attı, hayatımı çalıyor diye. Düşündüm ki mantıklı, ama bende var mı o cesaret! O, sonuçta yıllardır benimle. Peki hayatımı mı çalıyor, yoksa renklendiriyor mu?
Saat şu anda gece 11. Eve 6’da geldim ama 5 saat nasıl geçti, ne yaptım desem, sonuç: Hikaye! Televizyon hayatımı çalmış, götürmüş! Birisi der ki: “KONUŞMAK BİR İHTİYAÇ OLABİLİR AMA SUSMAK BİR SANATTIR.”. Bu konuda susmam, daha açık olarak düşünmem lazım diyordum ki, bir söz daha aklıma geldi: “BUGÜN HALLEDEMEDİĞİMİZ BİR SORUNUN NEDENİ, DÜN ONU DOĞRU YAPMAK İÇİN ZAMAN AYIRMAMIŞ OLMAMIZDIR...”.
Ya Ayhan, düşünmek bu kadar mı zor, ya da düşündüklerini icraata dökmek.. Tamam, televizyonu atmıyorum; niye atayım ki, arkadaş benim için! Kitap daha mı iyi yoksa?
Bu ilk yazımdı bu sitedeki. İşte size bir söz daha: “İNSANLAR SİZDEN ELEŞTİRİ İSTER, AMA DUYMAK İSTEDİKLERİ ÖVGÜDÜR.”.
Ne istediğimi anladınız umarım :)