Genç Yazılar
Genç Hikayeler
Genç Şiirler
Genç Makaleler
Genç Fikirler
Genç Mizah
Haftanın Genç Yazısı
Genç Yazarlar Komitemiz
Üyelik İşlemleri

mail.jpg (2821 bytes)

Yazılarınızı göndermek için tıklayın

 
 
Gönderen  
Kitap Adı güliverin gezileri  
Yazarı jules vern  
Türü / Gönderilme Tarihi DİĞER 06.11.2007

 

Güliverin gezileri

     Güliver İngiltere de yaşayan beş çocuklu ailenin 3. çocuğudur.14 yaşında koleje gönderilir, ama maddi durumları iyi olmadığı için 17 yaşında kolejden  alınır. Sonra dr. Brates’in yanında 4 yıl çalışır. Babasının tıp eğitimi almasını isteğinden dolayı 2 yıl tıp eğitimi alır.hayalinde hep bir gemide denizci olmak vardır.doktorun yardımıyla bir muayene yeri açar.hayatını düzene sokmak için evlenir,ama 2 yıl sonra dr. Brates ölünce düzeni bozulur.geçim sıkıntısından dolayı ailesine de danışarak seyahat gemilerin de  doktor olmaya karar verir.

      4 Mayıs’ta antilop adlı gemi ile seyahat ederken gemi kayalara çarpıp batmıştır.5 kişinin bindiği bir filikaya oda binmiş ama filika alabora olmuş. Vücudu dayanamadığı için kendini serbest bırakmıştır. Gözünü açtığında bir kıyıda olduğunu görmüş çimenlere uzanıp uyumuştur.sabah yattığı yerden kalkamamış çünkü her tarafı bağlanmıştı.bir canlının üstüne geldiğini hissetti.bu on-on beş cm büyüklüğünde insanlardı.biri üstüne gelince bağardı, herkes kaçıyordu.meğerse kolu bacağı kırılanlar bağırıyorlarmış.tam sol elini çıkardığı vakit üzerine iğne büyüklüğünde oklar yağmaya başladı.hemen elini sper etti.bu oklar gözünü kör edebilirdi.hareket etmedi ve onlar ateşi kesti,sonra eliyle teslim olduğunu gösterdi ve onlar da onu çözdü.aç olduğunu gösterince ona yemek verdiler.ok yaralarına ise merhem çaldılar ama nedense üzerine bir ağırlık çöktü.çünkü içtiği suların içinde ilaç vardı.oda zamanla burasının dilini öğrendi.artık kendi hakkında kırala bilgi verebiliyordu.kıral ona elbiseler dikilmesini emretti ve ona yatak yapıldı.sonra onları eğlendirmek için bir oyun gösterirken bir haber gelmiş denizde siyah iki yuvarlaktan oluşan bir şeyin olduklarını söylemişler onun canlı olmasından korkuyorlarmış.ama o şey güliverin gözlüğü imiş.serbest kalmak için krala dilekçe yazmış ama kral o işi sadece onun halledemeyeceğini söylemiş ve bir gün bu konuyu meclise açmış.bu konuya itiraz eden sadece bir kişi çıkmış ama o herkesin güvenini kazandığı için ona izin verilmiş ama bazı kurallara uyması gerekiyormuş.ona   Blefusku ona ülkelerini ziyaret etmesini söylemiş ve oda sahilden bir gemi alarak üstündeki kıyafetleri gemiye yükleyip blefuskuya yol almış ve oraya vardığında ise kral ona iki tane rehber vermiş rehberleri eline alarak şehri tanımıştır. Blefuskuya geleli üç gün olmuş gezmek için sahile gitmişti orada devrilmiş bir cisim gördü ona doğru yaklaşarak onun ne olduğuna baktığında onun bir sandal olduğunu gördü. Hemen kralın yanına giderek ondan izin alarak üç bin kişi istedi. Krala ailesinden ve çocuklarından uzak olduğunu ve evine gitmek istediğini söylemiş kral güliverin liliputa döneceğinin sanıyormuş blefuskunun kralı liliputa haber göndermiş ama liliput kralı ise onun gezisi bittiğinde geri döneceğini sanıyormuş liliput kralı oraya bir bekçi ve adam göndererek eğer gelmezse elindeki bütün ünvanlarının alınacağını ve ayrıca bu iki dost ülkenin dostluklarının  bozulacağını söylemiş blefusku kralı liliputa dağ adamın elinin ayağının bağlanarak gönderilemeyeceğini söylemiş Güliver blefusku imparatoruna evine dönmek istediğini söylemiş ve imparator ona erzak olarak üç bin inek, üç bin koyun, ekmek ve su vermiştir. Bütün hazırlıkları tamamladıktan sonra 1701 yılı 24 eylül günü güneş doğunca yola çıkmış. Gözüne küçük bir ada çarpmış orda kahvaltısını yapmış ve  yola koyulmuştu. Bir gemi görmüş o gemide kendi ülkesinin bayrağını görmüş. Gemiye işaret vererek onların kendisini almasını sağlamış. Kısa sürede ülkelerine varmıştı. Gemide sadece farelerin koyunlarından birisini yemesinden başka bir şey olmamıştı. Ülkesine dönünce küçük hayvanları göstererek çok para kazanmıştı. Ama seyahat arzusu ailesini göz yaşları içinde bırakarak onu yeniden yolculuğa çıkarmıştı.

DEVLER ÜLKESİ

İki ay sonra yeniden yolculuğa çıkmış. Gemide yolculuk ederken kaptan sıtma olmuş nereye gideceklerini bilmiyorlardı rotalarını kuzeye ayarlayıp yolculuk yaptılar yakındaki bir adaya uğradılar. O adada gezerken Güliver kendinden iki üç  kat büyüklükte buğdayları otları gördü. Tam o sırada dev bir insan görmüş. Bu insan onu eline almış bu adam çiftçilerden biriydi. Ellerini birleştirerek acıklı bir hal göstermişti adam ondan çok para kazanabileceğini düşündü. Sonra onu alıp evine götürdü. Bu adamın küçük bir kızı vardı. Aralarında garip garip konuşuyorlardı dillerinin bilmediği için hiç bir şey anlamıyordu. Adam onu halka göstererek çok para alıyordu. Ama adam ondan çok para kazandığını görünce onu günde bir kere değil dört beş kere izlenmeye çıkarıyordu. Güliver çok yorulduğu için hastalanmış olduğundan dolayı adam o ölene kadar daha çok para kazanmayı istedi. Küçük kızı da ona dillerini öğretmişti. Bir gün kraliçe bu şeylerden haberi olmuş ve çok merak etmişti. Adam onu kraliçenin karşısındada oynattı. Güliver kraliçeye o adamın kendisine çok kötü davrandığını hastalığıda bile ondan daha çok para kazanabilmek için kendisini daha çok yorduğunu söyledi. Kraliçe adamı çağırtıp ona bolca para verip istemiş ve adamda kabul etmişti. Güliver kraliçeye o adamın küçük bir kızı olduğunu ve kendisine çok iyi davrandığını söylemiş ve onunda saraya gelmesini rica etmişti. Kraliçe buna izin vermiş kızı getirtmişti. Küçük kız artık güliverin özel bakıcısı olmuş ve onun bütün bakımından o sorumlu olmuştu. Tabi bide sarayın cücesi vardı. Gülivere çok ilgi gösterildiğinden onu ortadan kaldırmak istiyordu. Ona kötülükler yapmış Güliver de bazen ona kötülükler yapmıştı. Bir keresinde cüce onu bahçeye bırakmış ve bir maymun onu alıp daldan dala gezdiriyordu. Bunu gören bakıcı kraliçeye haber vermiş en sonun da maymunun elinden alınmıştı. Aradan zaman geçtikten sonra bir gün  Güliver kraliçeden  sahilde dolaşmak için izin istedi. Araba ile sahile gelmişlerdi ama küçük kız ağlıyordu onu teselli etmeye çalışmıştı.onu sahilde başka biri gezdirecekti. Güliverin evinin denizde bir kayanın üzerine bırakmış denizi izlemesini sağlıyordu. Ama nedense ev havalanmaya başladı. Bir kuş onu götürüyordu.başka bir kuş sesi daha geldi diğer kuş onu almak için onu götüren kuşla savaşmaya başladı. Onu götüren kuş evi bırakarak savaşmaya devam etti. Güliver denize düşmüştü. Yakından bir ses geldi. Bu insan sesi idi. Yardım çağrısı yaptı orda ki insanlar evin deliğinden bir ip geçirerek onu yukarı  çekti. Güliver devler ülkesindeki hayata aılştığı için insanları küçük sanıyordu ama bindiği gemi kendi ülkesine gidiyordu. Hala şokta olduğu için sorular sordu. Diğer adamlar onun hayal gördüğünü sandı. Onu denizde gördüklerini belki değiş tokuş yapabileceklerini söylemişti Güliver ülkesine varmıştı ama ülkesine hala alışamamıştı. Zamanla alışmış ama içindeki seyahat arzusu onu yakında yeni bir geziye çıkaracaktı.

son

 
Genç yazarlar Kulübü / Web Tasarım : Orhancam