Yeni yıl(Sydney 1996 Yılbaşı)
Bir yıl daha geçti sizden uzakta.
Özlemişim acı, tatlı, herşeyi.
Duygularım tutulmuş bir tuzakta.
Bu duyguyu veren size hasretim.
Saçlarım bembeyaz karlar mı yağmış?
Aynaya baktım da tanıyamadım.
Yüzümde depderin çizgiler çıkmış.
Ben burada mutluluğa hasretim.
Orada lapa, lapa kar, yağıyor.
Burada kar yok sanki cehennem.
Bir ateş düşmüş her taraf yanıyor.
Lapa lapa yağan kara hasretim.
Özlediğim öyle çok şeyler var ki.
Köşe başında mis gibi kestane,
Şalgam suyu, boza, simit, işkembe,
Kiremitteki hamsiye hasretim.
Hava soğuk olsa hem de kar yağsa.
Giyinsek, kuşansak bir maça gitsek.
Bağırsak çağırsak ve deşarj olsak.
Hakeme gözlük seslerine hasretim.
Karakartal, cim-bom, sarı kanarya,
Çınlayan stadyum tüm arşı ala.
Hakeme gözlük, ne biçim hakem!
Bağıran çağıran sese hasretim
Soğukta çamurda koşan insanlar;
Duraklarda nasıl kuyruk olmuşlar?
Benim vatanım benim insanlarım,
İyisiyle, kötüsüyle hasretim.
Sinan Cem özler okunan ezanı.
Camilerden yükselen duaları,
Benim camilerim benim ezanım,
Okunan o dualara hasretim.