ben seni toprağı sıcak serin rüzgarlı parkta bıraktım
saçların örgülü maviydi loş akşam ışığında
kulağımda çınlayan boş lakırdılar susar şimdi
bilmem ki nerden gelir, nerden çıkar şu akşamlar
...
ben ancak kendimi itham ederim
yüz çevirirsen benden nere giderim
kutsal gecelerin manevi sarhoşuyum
benim kıblem artık o park